Ardıç Kerestesi Özellikleri
Sedir ağacının özelliklerine yakındır. Doğal yağları bünyesinde çok miktarda barındırır. Özellikle açık mekân uygulamalarında dayanıklılığı nedeniyle tercih edilir. Kokulu bir ağaçtır, kokusu insanı cezp eder, Yumuşak dokuludur. Budak oranı çok fazladır. Bağlama ve kemence yapımlarında sıklıkla kullanılır, kıl testeresi kullanımına elverişlidir iyi cila tutar. Kızıl ve beyaz dokunun geçişleri ile özgün tasarımlar yapmaya çok uygundur. Doğal cila ile hoş bir görüntü ortaya çıkmaktadır.
Juniperus- Ardıç
Ardıç, servigiller familyasından gelen iğne yapraklı bir ağaç türüdür. Ardıç ağacının ilginç bir şekilde türemektedir. Ardıç tohumları belli bir süre içinde yere dökülmektedir. Bu tohumlar ardıç kuşları tarafından yenmektedir. Ardıç kuşunun sindirim sisteminde hayat bulan tohumun kabukları açılmaktadır. Kuş sindirim işlemi sonucunda bu kabuklanan tohumları dışkısıyla atmaktadır. En son aşamada toprağa karışan bu tohumlar çimlenmektedir.
Ardıç bütün yabani meyveler arasında ayrı bir öneme sahiptir. Ardıç meyvesine tarih boyunca çok değer verilmiştir. Çünkü bünyesinde birçok şifayı barındırmaktadır. Orta Çağ zamanında Avrupa’nın birçok yerinde Veba çok tehlikeli ve öldürücü hastalıktı. Bu zamanlarda insanlar ardıç meyvesini çok fazla tüketerek kendilerine şifa aramıştır.
Yine Orta Çağda ardıç meyvesi yenildiğinde idrar menekşe kokusu aldığı için Romalı kadınlar tarafından sıkça kullanılırdı. Bu dönemlerde ayrıca ardıç cadılardan korunmak üzere evlerin çevresine ekilirdi.
Ardıç’ın insanları hastalıklardan koruduğuna inanılmıştır. Bu inanç Orta Çağdan günümüze kadar gelmiştir. Bu yüzden özellikle Avrupa da bazı konutların etrafı ve bahçeler hastalıklardan korunmak için ardıç ağaçlarıyla kaplanır.
Ardıç Ağacının Özellikleri
Güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen, karayemişli, 20 metreye kadar boylanabilen, 2300 metreye kadar yayılabilen ve 60-70 kadar türü bulunan ardıç, orman yaşamının sona ermesi aşamasında, en son kaybolan dayanıklı türden. Erozyon önleyici, rüzgâr, kar ve ses perdesi ve süs bitkisi olarak da yetiştirilebiliyor. Ardıç ağacı dağlık alanlarda rahat bir şekilde yetişebilmektedir. Bundan dolayı eski zamanlarda dağ yaşamını benimsemiş göçebe kültürlerde ardıç ağacının özel bir yeri vardır.
Yüksek dağlar, ovalar, bataklıklar ve ormanlarda yetişebilmektedir. Çok geniş bir yetişme alanı olan ardıç bazen çalı biçiminde olabilirken bazen de yüksekliği 10 metreyi bulan ağaçlar şeklinde doğa bulunabilmektedir. Ardıç ağacının siyah bir meyvesi vardır. Lir kuşu, ardıç kuşu ve toy kuşu bu meyvelerden yemektedir. Bu meyveleri yemesi sonucu kuşların sindirimi sonucu çıkan dışkı ağaca hayat vermektedir.
Ardıç, Juniperus cins ismi ile de tanınmaktadır. Ardıç ağacının birçok türü mevcuttur. Ardıç fidanının büyümesi diğer ağaçlara göre yavaştır. Fidanın 1,5 ile 2 metre arasına gelmesi için yıllar gerekebilir. Fidanın ağaç halini alması ise onlarca yılı gerektirmektedir. Ardıç ağacı sivri, sert ve iğneli yapısı sayesinde kurak ve sert iklimlerde bile rahatlıkla yetişebilmektedir. Bu kadar dayanıklı olmasının bir başka sebebi de bünyesinde silisik asittir. Birçok iğne yapraklı ağaç gibi sürekli yeşil kalabilmektedir. Ardıç ağacı karaçam, kızılçam gibi kozalağı bulunan ağaç türlerindendir.
Ardıç ağacının meyvesinden eylül ile kasım ayları arasında yararlanılmaktadır. Ağaçtan düşürülen meyveler toplanmakta ve temizlenmektedir. Ancak bu işlem yapılırken zehirli olma ihtimali olan ağaçlar dikkatle incelenmektedir. Ayrıca ardıç ağacının çok yüksek dağlarda diğer ağaçlarına göre çok daha şifalı olan Juniperus nana türü bulunmaktadır. Tıp alanında kullanılan ardıç ağacı ile karaardıç birbirinden farklıdır. Karaardıçta zehir bulunmaktadır.
Ardıç Meyveleri Ve Şifalı Özellikleri
Ardıç meyvesinin içerisinde uçucu yağlar, reçine, glikoz, pentosan, kalsiyum, potasyum, manganez, juniperin gibi şifalı maddeler bulunmaktadır. Ardıç ağacı yapraklarında ise bol miktarda C vitamini mevcuttur.
Ardıç meyvesinin bazı şifalı özelliklerini sayacak olursak;
– Ardıç meyveleri kişilerin vücut direncini arttırarak zindelik verir.
– Kişilerin iç kramplarını gevşetmektedir
– Mide, akciğer, bağırsak ve kanı temizlemektedir.
– Mideyi güçlendirmektedir.
– Metabolizmayı uyarmaktadır.
– İdrar söktürücü özelliğe sahiptir.
– Mikrop öldürücü özelliğe sahiptir.
Ezilmiş ardıç meyvelerinden elde edilen su alındığında, mide ve bağırsaklar güçlenmekte ve vücut direnci artmaktadır. Ardıç meyvesi ağız yoluyla alınırsa, meyvenin içinde mevcut olan uçucu yağlar böbreklerde ayrışmaktadır. Bu sayede böbrek uyarılmakta ve idrar akışı hızlanmaktadır.
Anıt Ağaç – 1040 yaşında Ardıç
Hüsamettin Köyündeki Anıt Ardıç Ağacı - Boylu Ardıç (Juniperus excelsa M.Bieb.)
Hüsamettin Mahallesi, Akseki –Hüsamettin Köyü karayolu istikametinde 4. km’de köy mezarlığında 1040 yaşındaki Ardıç ağacının yüksekliği 19,2 m,Kabuklu çap 155,1 cm. Kabuklu çevre 487 cm. Olan Ardıç ağacı düzgün ve tek gövdelidir. Gövdede herhangi bir budama yer almadığı gibi yaşlanmaya rağmen herhangi bir çürüme oluşmamıştır. Zemin durumu; kireçtaşı anakaya üzerinde, killi-kumlu toprak özelliğine sahiptir. Ağaç,105 puanla boyutsal anıt ağaç özelliği göstermektedir.
Kaynak : http://aksekidernek.com.tr/haber-Anit-Agac
Türkiye’nin en yaşlı, dünyanın ise ikinci en yaşlı ağacı olan Juniperus Foedissima türündeki “Ağıl Ardıç” Konya’nın Taşkent İlçesinde bulunuyor.
Türkiye’nin en yaşlı, dünyanın ise ikinci en yaşlı ağacı olan Juniperus Foedissima türündeki “Ağıl Ardıç” Konya’nın Taşkent İlçesi Balcılar Mahallesinde bulunuyor. 2 Bin yaşlarındaki ağaç 22 metre boyunda, 4 metre çapında ve 12 metre çevre genişliğinde. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 2002 yılında tabiat anıtı olarak tescil edilen ağaç, zamana adeta meydan okuyor. Yüzyıllara tanıklık eden ağaç, yerli ve yabancı turistlerin de büyük ilgisini çekiyor. Yaklaşık 10 kişinin ellerini açarak ancak kucaklayabildiği “Ağıl Ardıç” ağacı Balcılar Mahallesine 8 km mesafede bulunuyor.